Son Dakika
Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Murat Sönmezer, dünyada birkaç merkezle birlikte aynı anda Türkiye’de ilk kez üniversitelerinde yeni uygulanan “dual trigger” tekniği sayesinde tüp bebek tedavisinde başarı şansının arttığını söyledi.
Uygulaması kolay ve fizyolojiye daha yakın bir yöntem olan tekniğin, standart hale gelebileceğini ifade eden Sönmezer, hafif erkek faktörü ve açıklanamayan infertilite tanısı konulmuş 90 hasta üzerinde yapılan çalışmada, hastaların yaş ve vücut kitle indeksi olarak eşleştirilerek 2 ayrı gruba ayrıldığını anlattı.
Çalışma grubuna, tüp bebek sonrasında yumurta çatlatma amacıyla “dual trigger” yöntemi uygulandığını, kontrol grubuna ise sadece “hcG” yapıldığını belirten Sönmezer, şunları kaydetti:
“Standart olarak tüp bebek tedavilerinde yumurta çatlatmak amacı ile hCG adı verilen ilaç tedavisi kullanılıyor. Ancak hCG sadece LH adlı verilen hormonu aktive ediyor. Aslında normal hormon fizyolojisi bu şekilde değil. Biz çalışmamızda hCG ile birlikte GnRH analoğunu da uyguladık. Doğal fizyolojide olması gereken ne ise onu yaptık. Daha fizyolojik bir hormonal profil ve embriyo yerleşimine daha uygun bir rahim iç tabakası oluşturulmasını amaçladık.
Çalışma sonucunda, toplanan olgun yumurta sayısı ve en üst kalitedeki embriyo sayısı ile gebelik oranlarının, ‘dual trigger’ yapılan grupta belirgin şekilde daha fazla olduğu gözlendi. Daha önce hiçbir şekilde olgun yumurta elde edilemeyen ve başarısız tüp bebek deneyimleri bulunan bazı hastalarda, bu yöntemle yeteri sayıda olgun yumurtalar oluştu ve sağlıklı bebekler dünyaya geldi.”
Sönmezer, yöntemin, tüm hasta gruplarında başarıyla uygulanabildiğini, ancak özellikle standart tedaviye rağmen olgun yumurta elde edilemeyen hasta gruplarında alternatif tedavi seçeneği olarak değerlendirilebileceğini dile getirdi.
Tüp bebekte hasta yaşı, infertilite süresi, daha önce kaç kez tüp bebek yapıldığı ve infertilitenin neden kaynaklandığı gibi faktörlerin başarıyı belirlediğine işaret eden Sönmezer, ancak bu faktörlere bağlı olarak başarı yüzdesinin, belli oranlar dahilinde kaldığını, tedavideki ufak değişikliklerin dahi bazı hastalarda başarıyı belirgin şekilde arttırabildiğini kaydetti.
Bugün Gazetesi
BENZER HABERLER