logo

Taşeron İşçilerden Zorunlu Emeklilik İtirazı

Taşeron İşçilerden Zorunlu Emeklilik İtirazı

2018 yılında kadroya geçirilen taşeron işçileri, şimdi de zorunlu emeklilik uygulaması ile karşı karşıya kaldılar. Taşeron işçilere kadro hakkı veren 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) uyarınca, emeklilik için asgari prim gününü ve diğer koşulları yerine getiren işçiler zorunlu olarak emekli ediliyor. Yanındaki eski daimi işçi 65 yaşına kadar çalışma hakkına sahip iken taşerondan gelen kadın işçiler 47 – 48 yaşında, erkek işçiler ise 50 – 51 yaşında emekli edildiklerinde düşük emekli aylığına mahkûm edildiklerini belirtiyorlar. TÜRK – İŞ’e bağlı KOOP – İŞ Sendikası, üyeleri aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru yapmaya hazırlanıyor. Ahmet Kıvanç, Habertürk okurlarının sorularını yanıtladı.

TAŞERONDAN KADROYA GEÇEN İŞÇİLER ZORUNLU EMEKLİLİK İSTEMİYOR

696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 2018’de kadroya alınan taşeron işçiler, emeklilik koşullarını yerine getirdiklerinde re’sen emekliye sevk ediliyorlar. Seslerini yetkililere duyurmak için çırpınan taşerondan kadroya alınan işçilerden Habertürk’e de çok sayıda mesaj geliyor. Mesajları özetle şöyle:

“Taşerondan gelen işçiler dışında kalan ve daimi işçi kadrosunda istihdam edilen kamudaki diğer işçiler emeklilik şartlarını yerine getirdikten sonra da çalışmaya devam edebiliyorlar. Bizler 4/D statüsündeki kamu işçileri olarak 48-49 yaşlarında, en verimli yaşlarımızda, istemediğimiz halde emekli ediliyoruz. Bağlanan emekli aylığı 1600 TL civarındadır. Bizler bu maaşla nasıl geçinelim? Açlık sınırının çok altında kalıyor. Zorunlu emekli olmak istemiyoruz.”

Geçen yıldan itibaren toplu iş sözleşmesi imzalamaya başladık. İmzaladığımız toplu iş sözleşmeleri, 696 Sayılı KHK’daki o maddeyi sonlandırmış olmaz mı? Bu durumda işçi iki ayrı sözleşmeye göre çalıştırılmış olmuyor mu?

696 Sayılı KHK ile kadroya alındım. Meslek lisesi ve önlisans elektrik mezunuyum ama hizmetli olarak çalışıyorum. KHK dolayısıyla diplomama uygun bir iş yapamıyorum. Taşerondaki sözleşmemde hizmetli olarak çalıştığım için sadece bu kadroda çalışmamı istiyorlar. Önlisans ve lisans mezunlarına unvan değişikliği ve yükselme hakkı istiyoruz.”

Kamuda çalışan taşeron işçileri 696 Sayılı KHK ile 1 Nisan 2018 tarihinde kadroya geçirilirken diğer kamu işçilerinden ayrı bir rejime tabi tutuldular. KHK’ya göre, sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçiler, sosyal güvenlik kurumlarından emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazandıkları tarihten sonra kamuda çalışamıyorlar. Emeklilik için gerekli asgari koşulları yerine getirenler re’sen emekliye sevk ediliyorlar. Taşeronda iken sözleşmelerinde hangi işi yaptıkları yazıyorsa sadece o işi yapabiliyorlar.

Bu kişiler birkaç yönden mağduriyet yaşıyorlar. Kanundaki emeklilik koşullarını yerine getirmek demek “asgari prim günü” koşulunu sağlamaktır. Örneğin 22 Mayıs 1991 tarihinde sigorta girişi bulunan bir kadın işçi 20 yıl sigortalılık süresini ve 5450 prim gününü doldurduğunda 48 yaşında emekli olabiliyor. Emekli aylığı prim gününe göre bağlanıyor. Prim günü ne kadar artarsa emekli aylığı da o kadar artıyor. Asgari prim günü ile emekli olanların aylıkları 1500 TL ve buna yakın düzeyde oluyor.

Kadroya geçen taşeron işçilerin üye olduğu sendikalar arasında yer alan Koop İş Sendikası Genel Başkanı ve TÜRK – İŞ Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar, kamudaki normal kadrolu işçilerin isterlerse 65 yaşına kadar çalışabildiklerini vurguladı. Alemdar, 63 yaşındaki eski işçi çalışmaya devam ederken 696 Sayılı KHK ile kadroya geçen yanındaki işçinin 47 – 48 yaşında emekli edilmesinin ve statü değişikliği yasağının Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu söyledi. Bu konuda açılan davaların mahkemelerce reddedildiğini belirten Alemdar, hukuki yolların tükenmesinin ardından Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru yapacaklarını ifade etti.

Eyüp Alemdar, taşerondan gelen işçiler ile geçici işçilerin sorunlarının çözümü için diğer işçi sendikalarıyla birlikte hareket etmek istediklerini, bu amaçla DİSK ve HAK – İŞ’e çağrıda bulunduklarını belirtti. “Birlikten güç doğar” diyen Alemdar, YOL – İŞ Genel Başkanı ve TÜRK – İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar ile birlikte gelecek hafta HAK – İŞ’i ziyaret ederek, 696 Sayılı KHK’nın değiştirilmesi ve diğer konularda ortak mücadele edebilmek için işbirliği konularını görüşeceklerini söyledi.

KISA ÇALIŞMADA TAM ZAMANLI ÇALIŞTIRILAN İŞÇİ NE YAPABİLİR?

Öncelikle size pandemi döneminde yapmış olduğunuz bilgilendirici yazılarınız için teşekkür ederim. 2012 yılından beri bir firmada çalışmaktayım. Geçen yıl mart ayından beri kısa çalışma ödeneğinden faydalanıyorum. Fakat şirketimiz beni temmuz ve ağustos aylarında kısa çalışmada olmama rağmen tam zamanlı olarak sigortasız çalıştırdı. Eylül – kasım ayları arasında sigortam yatırıldı, aralık ayından itibaren yeniden kısa çalışmaya alındım. Benimle aynı işi yapan diğer arkadaşlar dönüşümlü şekilde kısa çalışmaya çıkartıldıkları halde ben bilfiil 9 ay kısa çalışmada gösterildim. Bir haksızlık olduğunu düşünüyorum. Bu konuda ne yapabilirim? (İsmi saklı)

Tam zamanlı olarak kısa çalışmada gösterilenlerin hiçbir şekilde çalıştırılması yasal değildir. Kısmi zamanlı çalıştırılan, örneğin haftada 30 saat normal, 15 saat kısa çalışmada gösterilen kişiler de haftada sadece 15 saat çalıştırılabilir. Kısmi süreli kısa çalışmadaki işçiye fazla mesai yaptırılması da kanunun özüne aykırıdır.

Kısa çalışmadaki işçinin eline normalden daha az para geçer. Sigorta primleri yatırılmadığı için emekli aylığı normalde alabileceğinden daha düşük olur.

Tam zamanlı çalıştığınız halde kısa çalışmada gösterildiğiniz dönemde elden para ödenmiş olsa bile bu uygulama kanuna aykırıdır. Ücretinizin ödenmediği, sigorta priminizin yatırılmadığı gerekçesiyle iş akdini feshetme hakkınız vardır. Haklı fesih yaptığınızda kıdem tazminatınızı ve kullanmadığınız izin paralarını alıp ayrılabilirsiniz. Ancak, işveren büyük olasılıkla talebinizi kabul etmeye yanaşmayacaktır. Bu durumda dava açmanız gerekir. Dava süreci uzayabilir ama özellikle kısa çalışmada gösterildiğiniz dönemde fiilen tam zamanlı çalıştığınızı kanıtlayabilirseniz ödenmeyen ücretinizi faiziyle alırsınız, eksik günlerinizin sigorta primlerinin yatırılmasını sağlayabilirsiniz.

Diğer yandan, işverenin işçilerine eşit davranma borcu bulunmaktadır. Aynı işi yapan işçilerden bir kısmı sürekli tam zamanlı çalıştırılırken, sizin 9 ay boyunca kısa çalışmada gösterilmeniz işverenin eşit davranma ilkesine aykırılık teşkil eder. Bu da aynı şekilde sizin açınızdan haklı fesih sebebi oluşturur.

İŞÇİ FESİH YASAĞI DÖNEMİNDE İŞVERENLE ANLAŞIP İŞTEN AYRILABİLİR Mİ?

13 yıl çalıştığım işyerinden ayrılmaya karar verdim ve işverenimle anlaştık, tazminatımı verecek. Ama bir sıkıntı var, pandemiden dolayı işten çıkarma yapılamıyor. Ne yapmam gerekir? (Barış E.)

Pandemiden dolayı getirilen işten çıkarma yasağı 17 Mayıs’a kadar devam edecek. Cumhurbaşkanı kararı ile 31 Haziran 2021 tarihine kadar da uzatılması söz konusudur.

Fesih yasağı döneminde işçinin kendi isteğiyle işten ayrılmasının önünde bir engel bulunmuyor. İşvereniniz kıdem tazminatınızı ödemeyi kabul ediyorsa ayrılabilirsiniz. Ancak, kendi isteğinizle işten ayrılacağınız için işsizlik ödeneği alamazsınız.

Bu arada, sizin gibi bu dönemde kıdem tazminatı ödenmek üzere işvereni ile anlaşan kişilerden, işverenin daha sonra tazminatı ödemekten vazgeçtiğine yönelik şikâyetler geldi. Böyle bir durumla karşı karşıya kalırsanız hem işinizden, hem kıdem tazminatınızdan, hem de işsizlik ödeneğinden olabilirsiniz. Kıdem tazminatınızı güvenceye almadan iş akdini feshederseniz mağduriyet yaşayabilirsiniz.

EYT YASASI ÇIKARSA NE ZAMAN EMEKLİ OLABİLİRİM?

44 yaşındayım, 9047 prim günüm var. Ticaret lisesinde öğrenim gördüğüm dönemde bankada stajyerlik yaptım. Stajyerliğim nedeniyle 1992 yılında sigorta girişim yapıldı. E-Devlet’ten kontrol ettiğimde SGK tescil bilgilerimde işe giriş tarihim 1992 görünüyor.

SGK’nın “Ne zaman emekli olurum?” uygulamasında sorgulama yaparken hizmete başlama tarihi olarak 1992 yılını giriyorum. 2030 yılında, 53 yaşında emekli olabileceğim görünüyor.

Emeklilik hesabını yaparken aynı zamanda SGK tescil tarihim de olan stajyerlik tarihini mi, yoksa normal çalışmaya başladığım ve emeklilik primi kesilmeye başlanan 1995 yılını mı dikkate almalıyım? Bu bilgilere göre hangi yaşta emekli olabilirim? EYT yasası çıkması halinde ne zaman emekli olabilirim? (Okan N.)

Staj sigortası her ne kadar e-Devlet’te sigorta başlangıç tarihi olarak görünse de emeklilik koşullarınız normal çalışmaya başladığınız, ilk kez uzun vadeli sigorta kollarına prim kesintisi yapılan 1995 yılı olarak kabul edilir. Bu durumda, 23 Kasım 1995 tarihinden önce çalışmaya başladıysanız 55 yaşında, bu tarihten sonra çalışmaya başladıysanız 56 yaşında emekli olursunuz.

Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) için henüz ortada bir yasa taslağı bulunmuyor. Dolayısıyla, bu konuda bir yasa çıkacak mı, çıkarsa nasıl çıkacak bilemiyoruz.

Şayet, 8 Eylül 1999 tarihinden önceki koşulları yerine getiren herkese emeklilik hakkı sağlanırsa, prim günü ve sigortalılık süresi kriterini yerine getirenler yaşa bakılmaksızın emekli olabilir.

8 Eylül 1999 tarihinden önce SSK’lı kadınlar 20; erkekler 25 yıl sigortalılık ve 5000 gün prim veya kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş olması ve en az 5000 prim günü koşulunu yerine getirerek emekli olabiliyordu.

BAĞ-KUR’da kadın ise 20 tam yıl, erkek ise 25 tam yıl prim ödemesi ya da kadın ise 50, erkek ise 55 yaşında olması ve 15 tam yıl prim ödenerek emekliliğe hak kazanılıyordu.

Buna göre, dediğim gibi bir yasa çıkarsa, 25 yıllık sigortalılık süresi ve 5000 prim gününü doldurmuş olduğunuz için yasa çıktığı gün emekli olabilirsiniz.

Kaynak: Ahmet Kıvanç – Habertürk

Etiketler: » » » » » »
Etiketler:, , , , , ,